Arama:
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU

Sigorta tahkim komisyonu, sigorta sözleşmelerinden ve bunlara ilişkin uyuşmazlıkların çözümü için
yapılan başvuruları değerlendiren komisyondur. Sigorta sözleşmeleri sigorta yaptıran kişi ile sigorta
kuruluşu tarafından yapılan bir sözleşmedir ve bu sözleşmeler kural olarak belirli bir şekilde
yapılmazlar.
Sigorta tahkim komisyonunun tercih edilmesindeki en büyük avantaj dava açılmasında göre daha
ucuz ve zor olmayan bir yöntem olmasıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ( Özellikle 30. Madde), 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6098 sayılı Türk
Borçlar Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulama alanı bulmaktadır.
Sigortacılık tahkimi zorunlu bir yol olmayıp isteğe bağlıdır. Uyuşmazlığı çözmek için Sigorta Tahkim
Kurulu tarafından hakim belirlenir ve komisyonun vermiş olduğu karar mahkeme kararı niteliğindedir.
Uyuşmazlığın Komisyona gidebilmesi için sigortacıyla uyuşmazlığa düşen kişinin sigortacıya gerekli
başvuruları yapmış olması ve olumsuz yanıt alması gerekiyor veya sigorta kuruluşunun kendisine
başvurulmasından itibaren on beş gün içerisinde yazılı cevap vermemesi halinde de komisyona
başvurulabilir.
Tahkime başvurabilmek için uyuşmazlığın mahkemeye, Tüketici Hakem Heyetine ve kanundaki diğer
hallerdeki tahkime gelmemiş olması gerekir.
Komisyona başvurabilmek için uyuşmazlığın, sigorta şirketinin tahkim sistemine üye olduğu tarihten
önce olmaması gerekmektedir.
Uyuşmazlık için Komisyona yapılan başvurunun form doldurularak yapılması zorunludur.
Sigorta Tahkim Komisyonuna sigorta yaptıran kişi ya da yapılan sigortadan bir menfaati olan kişiler
başvuru yapabilir.
Sigorta şirketlerinden tahkim sistemine üye olmak isteyenler bunu yazılı olarak Komisyona
bildirmeleri gerekir. Sigorta tahkim sistemine üye olana şirketlerle uyuşmazlığa düşenler yapmış
oldukları sözleşmede tahkime gidebileceklerine dair özel bir madde olmasa dahi tahkimden
yararlanabilirler.

Sigorta Tahkim komisyonu; komisyonun merkezine, başvuru yapan kişinin ikametgahının olduğu yere veya rizikonun
gerçekleştiği yerdeki büroya başvuru yapılabilir. Başvuru bizzat sigortacıyla uyuşmazlığa düşen kişi
tarafından yapılabileceği gibi vekili tarafından da yapılması mümkündür.
Sigorta tahkim komisyonuna başvuru belli bir süreye tabi tutulmamıştır. Ancak Türk Borçlar
Kanunundaki genel zamanaşımı olan on yıl burada da geçerlidir. 15.01.2022 tarihi itibariyle
Komisyona yapılan başvurular sadece online üzerinden kabul edilmektedir.
Tahkim başvurusunda gereken belgeler: Başvuru formu, sigorta yaptıranın sigorta kuruluşundan
aldığı olumsuz cevap yazısı ve sigorta kuruluşunun kendisine başvurulmasından itibaren on beş gün
içerisinde yazılı cevap vermediğini ispatlayan belge başvuruda bulunması gereken temel belgelerdir
ayrıca Komisyon ek belgeler talep edebilir.
Başvuru miktarı başvuru ücretine göre artış göstermektedir. 5000 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda
100 TL, 5001 TL – 10000 TL arasında 250 TL, 10001 TL – 20000 TL arasında 350 TL ve 20001 TL’den
fazla olan uyuşmazlıklarda ise başvuru ücreti uyuşmazlığın %1.5’udur.
Yapılan başvuru ilk olarak raportör tarafından incelenir. Raportörün yapacağı bu inceleme daha çok
başvurunun şekil şartına uygun olup olmadığıyla ilgilidir. Raportör on beş günde yapacağı
incelemeleri tamamlar ve uyuşmazlığın esasına göre karar veremediği için sigorta hakemine gönderir.
Hakemler, sigorta hakem listesinden Komisyon tarafından seçilir. Sigorta uyuşmazlığının 15000
TL’den fazla olması halinde heyet oluşturulması gerekmektedir. Hakemlerin göreve başladıkları
tarihten itibaren dört ay içerisinde karar vermeli gerekir. Dört ay içerisinde hakemlerin karar
vermemeleri üzerine ihtilaf mahkeme tarafından çözülür.
Komisyonun önüne gelen, 5000 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda Komisyonun verdiği karar kesindir,
itiraz edilemez. Uyuşmazlığın 5000 TL – 40000 TL arasında olması durumunda bir kereliğine
Komisyonun verdiği karara karşı itiraz edilebilir fakat bunun on gün içerisinde yapılmış olması gerekir.
40000 TL’den fazla olan uyuşmazlıklarda ise itiraza karşı verilen kararı taraflarca temyiz edilebilir.
ÖLÜMLÜ KAZA TAZMİNATI

ÖLÜMLÜ KAZA TAZMİNATI
Trafik kazası sonucunda ölen kişinin trafik kazasının işlenmesinde herhangi bir kusuru olmadığı durumlarda ölen kişinin yakınları trafik kazasına neden olan kişiden tazminat talep etme hakkına sahiptir .
Trafik kazası sonucunda kişinin ömür boyunca çalışamayacak hale gelmesi de ölümlü trafik kazası adı altında yer alır .
Ölen kişinin yakınlarının isteyeceği tazminat genel olarak maddi tazminat ve manevi tazminat olarak ikiye ayrılmaktadır .
Ölümlü kazalarda tazminat ilk olarak trafik kazasını yapan şoföre karşı açılır . Fakat trafik kazasına neden olan şoför bir şirket çalışanıysa o şirkete karşı da dava açılabilir . Bu tazminat türünde davayı açmaya yetkili kişiler ise ölen kişinin birinci dereceden yakınlarıdır .

YARALANMA TAZMİNATI
Trafik kazası sonucunda kişide yaralanma olması durumunda ise mağdur olan , yaralanan kişinin kusurunun olmaması ya da az kusurunun olması durumlarında trafik kazasına neden olan ya da kazanın oluşmasında kusuru daha büyük olan kişiden tazminat talep edebilir . Bu tazminatın amacı mağdur olan , yaralanan kişinin mağduriyetini giderebilmektir .
Karayolları Trafik Kanunu Madde 97’de trafik kazası sonucunda zarar gören kişi zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı da dava açılabilir hükmü yer almaktadır .
Trafik kazası sonucunda yaralanan kişinin isteyeceği tazminat tutarının belirlenmesinde bazı kriterle göz öne alınmaktadır .  Buna göre mağdur olan , yaralanan kişini aylık gelir , yaşı , kazadaki kusur oranı ve kaza sonucunda oluşan sakatlanmasının derecesi gibi ölçütler dikkate alınır .

TAYYİP TAŞKAN

İHTİYARİ MALİ MESULİYET SİGORTASI

            

 İHTİYARİ MALİ MESULİYET SİGORTASI NEDİR?

Normal yaşamda meydana gelecek bir trafik kazası sonucu oluşan hasarların karşılanması noktasında kimi durumlarda trafik sigortasının söz konusu limitini aştığını ve fazlasıyla zorladığını görebiliriz. Bu limit aşmanın çoğu zaman maddi olarak ele alınmasının yanında hayati durumlar için de söz konusu olduğu durumların varlığını göz ardı edemeyiz. Bu durumlar göz önüne alındığında gerçekleşen bir trafik kazasında hasar veya kusur bulunan hallerde hasara neden olan kusurlu kişinin veya kişilerin kendilerinin karşılamaması için bu hasarları karşılaması için yapmış oldukları bir sigortadır yani kısaca İhtiyari Mali Mesuliyet bir sigorta çeşidi olarak önümüze çıkmaktadır. Bu sigorta çeşidini genellikle kasko poliçelerine ek bir şekilde yaptırabilmekle beraber trafiğe çıkan her aracın ve araç sahibinin yaptırması gereken zorunlu trafik sigortasının karşılayamadığı veya karşılama yükümlülüğü kapsamının dışında bulunan hallerdeki karşılanması gereken hasarları kendi poliçesinde belirlenmiş sınırlar dahilinde karşılamakta olan bir sigorta türüdür. Bu sigorta türü aynı zamanda sigortalı olan kişiyi hem haklı taleplere karşı hem de haksız taleplere ve iddialara karşı koruma yükümlülüğü bulunan bir sigortadır. Sigorta bu kapsamlı yönüyle sigorta yaptıracak kişilerin tercih etmesini kolaylaştırmaktadır. İhtiyari mali mesuliyet sigortası yalnızca ülke içinde yani Türkiye sınırları içerisinde geçerli olan bir sigorta türü olmakla beraber bu sigortanın şartları ve kapsadığı sorumlulukların içinde manevi tazminat durumları da yer almaktadır fakat manevi hasarlar maddi hasarlar gibi net ve kolay bir şekilde ölçülemeyeceği için ayrı olarak teminatlarda yer almalı ve belirtilmiş olmalıdır. Doğal olarak teminatlarında manevi tazminatı belirten sigortalarda ekstra bir durum olmasından kaynaklı olarak maddi farklılıklar da ortaya çıkmaktadır. Hukukta yapılacak olan her sözleşme gibi İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası sözleşmesi ve şartları da sigortacı taraf tarafından sigorta yaptıran kişiye açık ve belirli şekilde anlatılmalı ve tüm durumlar sigorta yaptıracak kişiye açıklanmalıdır. Daha kapsamlı olarak bu sigortaya yaklaşacak olursak incelediğimizde sigortanın söz konusu aracın sahibinin 3. kişilere verdiği zararları karşıladığını Bunun dışında trafik kazası sebebiyle oluşturulmuş olan fiziki ya da maddi hasarların zorunlu trafik sigortası tarafından karşılanmayan zorunlu trafik sigortası kapsamına girmeyen durumlarının karşılanmasını sağlayan bir sigorta olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebeplerden kaynaklı İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasının zorunlu trafik sigortasına göre çok daha kapsamlı bir sigorta türü olduğunu ve sigortalı kişiye tıpkı zorunlu trafik sigortası gibi sigortalı oldukları sürece bu sigortadan yararlanıp destek alarak trafik kazası ya da sigorta kapsamına giren bir olayla ilgili yarar sağlar. Bu kapsamı nedeniyle İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası sigortalı kişi tarafından oldukça kapsamlı ve kurtarıcı bir sigorta olarak görülmektedir. Bu sigorta kapsamında 3. Kişilerin ölümü, yaralanması ya da sağlık yapılarının bozulması ya da ‘’şey’’lerine yani mallarına gelen zarar kapsamında bu zarara yol açan sigortalının İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında mevzuat hükümlerinin incelenerek ve mevzuatın dışına çıkılmayacak şekilde karşılanabilmektedir.

İHTİYARİ MALİ MESULİYET SİGORTASI VE ZORUNLU TRAFİK SİGORTASI

Zorunlu trafik sigortasının trafik kazalarında yalnızca maddi hasarları gidermesi ve kapsam olarak yeterince geniş olmaması fakat İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasının zorunlu trafik sigortasına göre kapsam olarak çok daha geniş ve maddi hasarların yanına manevi ve fiziki hasarları da onarması ikisi arasında bu yönden yani esasında kapsam yönünden önemli bir fark içermesine yol açarken iki sigortada da yararlanan sigortalı sigorta süresi boyunca yararlanabilmektedir ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kasko sigortasının ek teminatıyla yapılabildiğinden o da zorunlu trafik sigortası gibi 1 yıllıktır farklılıklara rağmen bu yönlerden de ortak özellikler barındırırlar.

İHTİYARİ MALİ MESULİYET SİGORTASINDAN NASIL YARARLANILIR?

Sigortalı şahıs zorunlu trafik sigortasını yaptırdıktan sonra gerçekleşmiş ve içerisinde bulunduğu trafik kazası durumunda bu zorunlu trafik sigortasının karşılama yapmayacağı ve kapsamı içine almadı hasar ve kusur durumlarında limit olarak en az 5 iş günü içerisinde durumunu sigorta şirketine bildirmesi gerekir. İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası her bir araç başına teminat sunmakta olmakla beraber motorlu araçların karışmış olduğu kazalarda hasar ve zararların tazmini ile ilgili talepler karşılığında zarar görmüş olanın zarar ve kusur sahibi olan yani tazminat yükümlülüğü bulunan kişinin öğrenmiş olduğu tarihten itibaren başlamakla birlikte 2 yıl ve herhalde kaza gününden itibaren 10 yıl içinde başvuru yapmakla yükümlü olup aksi takdirde durum zamanaşımına uğrayacaktır.

HÜSEYİN DOĞAN

MALULİYET ORANI
MALULİYET ORANI NEDİR?
 Öncelikle maluliyet kelime anlamı olarak sakat olma durumunu ve vücutta sakatlığı ifade eder. Maluliyet tıbbi olarak engellilik kavramıyla aynı kullanılmaktadır.
Türk Borçla Kanununda maluliyet çalışmaya gücü olmamak şeklinde açıklanmıştır.
Maluliyet bir kaza veya hastalık sonucunda vücutta meydana gelen kısıtlanma hali, yetersizlik ya da vücut bütünlüğünde olan azalmadır. Vücudumuzdaki organların ve sistemlerin eksiksiz, yüzde yüz kapasite ile çalışması halinde kişi sosyal yaşamını sürdürmede bir zorluk yaşamaz.
Kişinin tam, eksiksiz, yüzde yüz olarak kabul gören vücut bütünlüğündeki eksiklik oranı malulüyet oranı olarak tanımlanmaktadır. Kişinin vücut fonksiyonlarında bu oranın yüzde yirmi ve üzerinde eksiklik olması halinde günlük hayatında sıkıntı çekmesi beklenmektedir.
Maluliyet kalıcı, geçici, tam ya da kısmi olabilir.
Tam maluliyet: Bu durumda kaza ya da hastalık gibi haller sonucunda kişinin vücut fonksiyonları kendi başına yerine getiremez, kişi günlük hayatını yaşayabilecek temel niteliklerini kaybeder.
Kısmi maluliyet: Bu durumda kaza ya da hastalık gibi haller sonucunda kişinin bir ya da birkaç organında işlev bozukluğunun olması. Kol, bacak gibi uvuzların kaybedilmesi gibi.
Kalıcı Maluliyet: Bu durumda kişinin yaşadığı kaza ya da hastalık gibi haller sonucunda vücudunda ömür boyu sürecek bir hasarın, zararın meydana gelmesi.
Geçici Maluliyet: Bu durumda kişinin yaşadığı kaza ya da hastalık gibi haller sonucunda vücudunda tedavi edilebilir bir hasarın, zararın meydana gelmesidir.
MALULİYET DOSYALARINDA HASTALIKLARA GÖRE GENEL OLARAK İSTENENEN BELGELER
1- Olayın gerçekleştiği tarihteki tıbbi belgeler,
2- Olaydan sonra yapılan tedavilerle ilgili belgeler,
3- Grafilerin asılları,
4- Sosyal Güvenlik Kurulu raporları( iş kazaları için),
5- Tüm adli soruşturma dosyası,
6- Son durumu gösteren tıbbi belgeler,
7- Kişinin mesleği ve yaşı.

MALULİYET RAPORU NEREDEN VE NASIL ALINIR?
Devlet üniversitesi hastaneleri, Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ile Askeri Hastanelerde maluliyet teşkil edecek olan sağlık raporu tesis edilebilir. Bu türdeki hastanelerin bulunmaması halinde ise Devlet Hastanelerinden bu tür sağlık raporu alınabilir. Başta yazılan hastanelerden rapor alabilmek için Sosyal Güvenlik il ya da merkez müdürlüğü tarafından sizlere verilen bir sevk yazısında bildirilir.
Bu sevk sonucunda düzenlenen sağlık kurulu raporları diğer belgelerle birlikte sizin bağlı bulunduğunuz Sosyal Güvenlik İl ya da merkez müdürlüğünce dosya üzerinden görüşülmek üzere ilgili olan Kurum Sağlık Kuruluna gönderilir. Burada görüşülen maluliyet dosyası kabul ya da ret edilebilir. Ya da bu ikisi dışında ara karar da verilebilir.
Sizin başvurduğunuz sosyal güvenlik il ya da merkez müdürlüğünden sonuç alınabilir.
Sevk sonucunda düzenlenen ilk sağlık kurulu raporu karının yetersiz ya da eksik olduğu hallerde ilgili sağlık kurulunca ara karar verilir. Bu süre içerisinde dosyadaki eksik bilgi ve belgelerin tamamlanması istenir.
Eğer çalışma gücünün yüzde altmış oranında kaybettiği gerekçesiyle talep reddedilirse sağlık kurulu raporu bir kere de Yüksek Sağlık Kurulunda incelenmesi için ilgili bağlı bulunulan Sosyal Güvenlik İl ya da Merkez Müdürlüğünce bir dilekçe ile talep istenebilir. Bu sonuca da itiraz halinde is Tıp Fakültesi Konseylerinden ya da Adli Tıp Kurumundan görüş istenir.
Kimlerin malul sayılacağı Sosyal Sigortalar Kanunu Madde 53’te düzenlenmiştir. Buna göre:
Kurum hastanelerince düzenlenecek sağlık raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucunda çalışma gücünün en 2\3’ünü kaybeden,
Sosyal Sigortalar Kanununun 34. Maddesi gereğince yapılan tedavi sonucu yapılan inceleme sonucunda hazırlanacak olan sağlık raporlarında çalışma gücünün en az 2\3’ünü kaybettiği yazıyorsa,
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az yüzde altmışını kaybettiği, ilgili Sağlık Kurumlarınca tespit edilirse tespit edilen sigortalı kişi malul sayılır.
Malul olma oranının bazı unsurlar dikkate alınarak hazırlanmış cetvellerden faydalanılmak suretiyle belirlenmesine maluliyet oranı denir.

HÜSEYİN DOĞAN
KASKO, SOVTAJ VE ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI
KASKO, SOVTAJ VE ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI ARASINDAKİ İLİŞKİ

KASKO NEDİR VE ZORUNLU TRAFİK SİGORTASI İLE ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR
Kasko zorunlu trafik sigortası aksine kaza sonucunda kişinin kendi aracındaki zararları karşılayan sigorta türüdür. Kimi zaman zorunlu trafik sigortasıyla karıştırılsa da zorunlu trafik sigortasının aksine yaptırılması zorunlu değildir ve cezai yaptırımı yoktur. Yukarıda belirttiğim gibi zorunlu trafik sigortası kaza sonucu karşı tarafa verilen zararı karşılarken kasko ise kendi aracında oluşan zararları karşılamaktadır. Kasko kısaca sigorta sahibi aracının güvence alınmasını sağlayan ve bazı riskleri güvenceye alan bir özel sigorta türüdür. Bu söz konusu riskler , trafik kazası ve kaza sonucu oluşan hasarlar, aracın çalınması ya da aracın çalınmaya teşebbüs edilmesi bunun yanı sıra aracın yanması gibi zararlar ve bunların yanında ferdi zararlardır. Kasko söz edilen bu zararlara karşı tamamen ya da olayın içeriğine göre araştırarak ve inceleyerek büyük oranda sorumluluk sahibi olup bu durumların karşılanmasını sağlamaktadır. Trafik sigortasından bir diğer farkı ise kaskonun maliyetidir. Trafik sigortasının prim çerçevesi devlet tarafından belirlenmesinden kaynaklı olarak standart olup kasko da tutar sınırı kaskonun kapsamı içine girecek durumlara göre değişiklik göstermektedir. Kasko trafik sigortasına göre daha kapsamlı bir sigorta türü olduğu için trafik sigortası maliyetine göre kıyaslandığında daha maliyetlidir. Zaman bakımından ise birbirilerine benzer olup iki sigorta türünün de süresi 1 yıllıktır ve yıllık olarak yenilenmesi veya ödeme yapılması şartıyla başlatılması gerekmektedir.
SOVTAJ, SOVTAJ BEDELİ VE SOVTAJ SÜRECİ
Sovtaj bedeli özellikle kasko sigortaları içerisinde karşımıza çıkan bir kavramdır bu kavram hasar gören malın sigortalı kişinin onayı alınarak satılma işlemini ifade etmektedir. Sovtaj işlemi sigorta şirketinin giderlerini ve kaybını azaltır. Sovtaj bedeliyle sigorta şirketinin ödemesi gereken tazminat düşmektedir bunun dışında tamamen karşılanmazsa ödenecek tazminat bedelini düşürür.Sovtaj için yukarıda da belirttiğimiz üzere ilk olarak sigortalının onayının alınması gerekmekte olup onay verildiği taktirde hasarlı olan mal sigorta şirketinin zimmetine geçer ve satılır satıldığında sigortalı ve şirket arasında ödeme işlemleri usulünce yapılır. Hasarlı malın değer kaybına uğramamış parçalarından elde edilen geliri ise şirket ödemesi gereken tazminat bedelinden düşer. Bahsedilen ve düşürülen bu bedel sovtaj bedeli olarak nitelendirilir. Sovtaj bedelinin hesaplanmasında hasarlı olan malın ilk fiyatı , değer kaybı, değeri, satıştan elde edilen gelir gibi tüm bedeller dahil alınarak hesaplanır.Söz konusu sovtaj bedeli, ekspertiz raporuyla belirlenir ve bu rapordaki bedel sigorta şirketince sigortalı kişiye ödenir.

HÜSEYİN DOĞAN
İKAME ARAÇ BEDELİ



İKAME ARAÇ NEDİR?
İkame araç; aracın kaza yapması sonucunda eksper tarafından objektif olarak yapılan incelemeye göre,  almış olduğu hasar nedeniyle trafiğe çıkamamasına karar verilmesi sonucunda aracın sahip olduğu sigorta kuruluşunun sigorta sahibi kişiye kullanması amacıyla verdiği araçtır. İkame edilen aracın sigorta edilen araca yakın özelliklere sahip olması gerekmektedir. Sigorta şirketinin hasarlı araca uygun ikame aracı verememesi durumunda kişi hasarlı araca uygun bir araç kiralayabilir ve gerekli olan tüm masrafları sigorta kuruluşuna yönlendirebilir( Fatura karşılığında). Küçük hasarın durumunda trafiğe çıkamama durumu söz konusu olmadığından ikame araç tesis edilmez.

İKAME ARAÇDAN YARARLANABİLMEK İÇİN YERİNE GELMESİ GEREKEN ŞARTLAR NELERDİR?
İkame araç hizmetinden yararlanabilmek için bazı şartların yerine gelmesi gerekmektedir. Bu şartlar sigorta şirketleri tarafından belirlenir. Genel şartlar olarak aşağıdaki maddeler sayılabilir:
1-Aracın kaza yapması sonucunda ortaya çıkan hasar bağımsız bir eksper tarafınca onaylanmış olası gerekmektedir.
2- Hasar gören aracın yirmi dört saat içerisinde tamir edilemiyor olması gerekmektedir.
3- Aracın seyir halindeyken hasara uğramalıdır. Durağan halde veya park halinde kazanın olmaması gerekmektedir.
4- Eksper ile aracı tamir edecek olan servisin anlaşmaları gerekmektedir. Anlaşmaları halinde araç servise verilir. Eğer anlaşamazlarsa konu sigorta kuruluşuna gider.
5- Verilen süreden önce araç tamir edilirse ikame aracın geri verilmesi gerekmektedir.

Sigortaya sahip sürücülerin, her sigorta kuruluşunda değişebilmekle beraber genellikle yılda bir ya da iki defa ikame araç talebinde bulunmaları mümkündür.
İkame araç bedeli bilirkişi tarafından piyasa göz önüne alınarak hesaplanır.
İkame araç bedeli hesaplandıktan sonra kişinin arabasını kullanamadığı günler kapsamında aracı kullansa idi yapacağı masraflar (yakıt masrafı amortisman gideri gibi) bu hesaplamadan düşülür.
Sigortalının ikame araçla geçtiği tüm otoyol ve köprü paraları ile cezaların parası sigorta ettiren tarafından ödenir.
İkame dilen araç genellikle hasarın giderilmesine kadar verilir.
Sigorta kuruluşlarınca değişmekle beraber ikame araç süresi yedi ve on beş gün arasında değişebilir.

İKAME ARAÇ TAZMİNATI
İkame araç tazminatı ise hasar gören aracın trafiğe çıkamaması nedeniyle ortaya çıkan zarara denir. Onarım aşamasında olan aracın kullanılamamasında dolayı kazada kusuru olan taraf( araç sürücüsü ve/veya araç sahibi) sorumludur. Türk Borçlar Kanunu 49. Madde çerçevesince zararın tazmini için kusurlu tarafa başvurulmamaktadır. Aracı hasar gören kişi tazminatı karşı taraftan ya da karşı tarafın sigorta şirketinden isteyebilir.
Tazminat miktarının belirlenmesinde; aracın modeli ve markası, aracın özellikleri, aracı sigorta yaptıran şahsın aracı ne sıklıkla kullandığı, aracın bugüne kadar yapmış olduğu kilometresi, aracın onarım süresi, aracın değeri, aracın trafiğe çıkış tarihi ikame araç için ödenmesi gereken tutar gibi unsurlar dikkate alınır.
İkame araç tazminatının hesaplanmasında ticari araç ve ticari olmayan, hususi araç ayrımına dikkat etmek gerekmektedir. Kullanılamayan aracın; taksi, otobüs gibi ticari amaçla kullanılması nedeniyle ortaya çıkan zarar ticari araçlarda kazanç kaybı tazminatını konusunu oluşturur ve tazminat hesaplanırken ticari kazanç da göz önüne alınarak hesap yapılır.
Araçtan yoksun kalma tazminatı trafiğe çıkamayan hasarlı aracın günlük ikame araç bedeliyle, onarım nedeniyle trafiğe çıkamadığı gün sayısının çarpımı sonucunda hesaplanarak bulunur.
Araç değer kaybı için dava açabilmek için görevli mahkeme; sigorta kuruluşuna karşı dava açmak isteniyorsa Asliye Ticaret Mahkemesine başvurulur, araç sürücüsü ve\veya sahibine karşı dava açmak isteniyorsa Asliye Hukuk Mahkemesine başvuru yapılır. Burada dikkat edilmesi gereken diğer bir noktada da sigorta kuruluşuna karşı Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açabilme için arabuluculuk yolunun denenmiş olması gerekmektedir.
Araç değer kaybı davalarında yetkili mahkeme birçok yer olabilir: kazanın gerçekleştiği yer, kazada zarara uğrayan kişinin yerleşim yerinin olduğu yerdeki mahkeme gibidir.
Eğer sigorta şirketine iki yıl içinde başvuru yapılmazsa zamanaşımı süresi dolmuş olur.
Unutulmaması gereken önemli bir husus da taraflar eğer mahkemeye gitmek istemiyorlarsa Sigorta Tahkim Kuruluşuna başvurarak uyuşmazlığı burada çözümleyebilirler.

HÜSEYİN DOĞAN

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU NEDİR VE GÖREVLERİ NELERDİR?

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU NEDİR VE GÖREVLERİ NELERDİR?

Sigorta tahkim komisyonu 2008 yılında 5684 sayılı sigortacılık kanunu madde 30 hükmü kapsamında sigorta ve reasürans şirketleri birliği gözetiminde kurulmuş olan bir komisyondur. Söz konusu komisyon sigorta sözleşmesinde yer alan maddelerle ilgili ya da sigortalı ve sigorta şirketi tarafından yapılan anlaşma ile ilgili uyuşmazlıkları gidermeye çalışan bir kurumdur bu komisyonun üyeleri arasında bir tane  temsilcisi , iki tane birlik temsilcisi bir tane tüketici derneği temsilcisi ve bir tane de akademisyen hukukçu temsilci yer almaktadır. Söz konusu komisyonun tanımı ve görevi kısaca böyleyken bu komisyona başvuru yapmanın süresi ve bazı şartları bulunmaktadır. Bu durumları inceleyecek olursak, sigorta tahkim komisyonuna yapılacak olan başvurular önce röportajlar tarafından incelenmekte olup bir çözüm sonucu almayan olaylar bağımsız Sigorta hakemlerine iletilmektedir. Söz konusu komisyonun bir olayı incelemesi için o uyuşmazlıkla ilgili durumun mahkemeye ya da tüketici sorunları hakem heyetine gitmemiş olması gerekmektedir. Sigortalı ile bir sigorta şirketi ya da üçüncü kişi ve sigorta şirketi arasında bir uyuşmazlık sonucu sigorta tahkim komisyonuna başvurmanın bazı şartları vardır bu şartlardan biri söz konusu olaydaki sigorta şirketinin sigorta tahkim komisyonuna üye olması gerekmektedir Bunun yanı sıra sigorta tahkim komisyonuna başvurmanın bir diğer şartına bakacak olursak başvuran kişinin sigorta tahkim komisyonundan önce sigorta şirketine başvurmuş olması ve bu başvuru sonucu sigorta şirketinden ret cevabı ya da 15 iş günü içerisinde cevap gelmemesi durumunda ancak sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapılabileceği yukarıda da belirttiğim gibi sigorta tahkim komisyonuna üye olmayan bir sigorta şirketinin komisyona başvurarak o şirketle ilgili uyuşmazın çözülmesi istendiğinde komisyonun bunu dikkate almadı ve kendisine üye olan sigorta şirketleri ile ilgili uyuşmazlıkları dikkate aldığını unutmamalıyız. Peki söz konusu sigorta tahkim komisyonuna başvuru için neler gereklidir hangi belgeler gereklidir sorusunu cevaplamamız gerekirse buna da şu şekilde cevap vermemiz gerekir:

İlk olarak başvuran kişinin ıslak imzasının yer aldığı ve detaylıca eksiksiz bir biçimde doldurulmuş başvuru formu , bu başvuru formunu yapan kişinin kimlik belgesi fotokopisi,  bu başvuru formu ile ilgili sigorta tahkim komisyonunun belirlediği başvuru ücretinin ödenmesine dair bir makbuz, öncelikle sigorta şirketine başvurulduğuna ve oradan olumsuz yanıt geldiğine ya da hiç yanıt gelmediğine dair belge, sigorta şirketine gönderilmiş olan müracaatla ilgili yazılı evrak ve bunların yanında başvuran kişinin komisyondan beklediği şeyi açık ve çeşitli evraklarla ispatlama yönteminde kendisine yardımcı olacak bu evrakları da kullanarak talep etmek istediği şeyi açık ve net bir biçimde belirtmiş olduğu bir evrakla yani bir yazıyla başvuru yapılabilir.

TAHKİM KOMİSYONU KARARINA İTİRAZ EDİLİR Mİ?

Sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapılmış bir uyuşmazlıkla ilgili sigorta takibi komisyonunun vermiş olduğu karara itiraz edilip edilmeyeceğini incelediğimizde söz konusu uyuşmazlığın 5.000 TL ve daha alt seviyede değere sahip olması durumunda komisyon kararını itiraz edilemeyeceği 5000 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklarla ilgili ise komisyonun kararı bildirmesinden sonra 10 gün içerisinde bir kere olmak şartıyla komisyon kararını itiraz edilebileceğini itiraz sürecinin ise itiraz başvuru formu doldurulup başvuru ücretiyle miktarı aynı olan bir ücret yatırılarak itiraz edilebildiğini bilmekteyiz Bunun dışında 40.000 TL üzerindeki uyuşmazlıklarla ilgili Sigorta tahkim komisyonu kararlarının temyiz edilebileceğini komisyonun kararına yapılan itirazım ise hakem hey tarafından incelenip bu inceleme yapıldıktan sonra 2 ay içerisinde karar verilip 3 iş günü içerisinde itiraz sahiplerine bu kararın iletildiğini de atlamamalıyız.

HÜSEYİN DOĞAN

TRAFİK KAZASI TUTANAĞI


TRAFİK KAZASI TUTANAĞI
 
TRAFİK KAZASI TUTANAĞI NEDİR ve NASIL TUTULMALIDIR?
Trafik kazası tutanağı, gerçekleşen bir trafik kazası olayında karşılıklı olarak kazaya konu olan araç sürücülerinin kendileri ve araçları ile ilgili trafik kazasının nasıl gerçekleştiğini ve tarafların söz konusu trafik kazasındaki kusur durumlarını gösteren, trafik kazası sonucu ya taraflarca ya da kolluk kuvvetlerince tutulan belgedir.
Trafik kazası tutanağı, söz konusu kazada yalnızca şeye dair zarar yani mal varlığı zararı söz konusuysa kolluk kuvvetleri olmadan tarafların birbirleriyle ve tutanağın doğruluğu konusunda anlaşarak kolluk kuvvetleri gözetimi ve denetimi olmadan da tutabilecekleri bir tutanaktır sadece mal varlığının zarar gördüğü bu tutanak çeşidine nasıl tutulduğu önemli olmaksızın(kolluk kuvvetleri eşliğinde veya değil) “maddi hasarlı trafik kazası tutanağı” denmektedir bu durumda kazaya karışmış olan araçların olay anında ve olay sonrasında hiçbir şekilde bozulmadan ve başka bir mekana taşınmadan fotoğraflarını çekilmesi kazaya karışan araç sürücülerinin kimlikleri ve araçların ruhsat fotokopilerinin yer alması ve kesinlikle imzalı bir şekilde yapılması gerekmektedir böyle tutulacak bir maddi hasarlı trafik kazası tutanağı ancak kazaya karışan tarafların gerçekleştirebileceği bir işlemdir fakat taraflar kusur ve kaza gerçekleşme şeklini anlatım konusunda birbirleriyle anlaşamazlarsa ya da taraflardan en az birinin ehliyetsiz olması durumunda ya da taraflardan en az birinin ehliyet yetkisinin kazaya karıştığı araçla uyuşmaması halinde ya da kazaya karışan araçlardan birinin resmi plakalı olması durumunda ya da kaza anında 3. kişilerin zarar görmesi ya da kaza nedeniyle devlet mallarına zarar verilmesi ya da sürücünün ruh sağlığı ile ilgili problemleri olması durumunda kolluk kuvvetleri olmadan trafik kazası tutanağı tutamayacaklardır yani kısaca kusur dağılımı yapamayıp anlaşamazlarsa ya da belirtilen diğer şartlardan biri varsa bu durumlarda kolluk kuvvetleri yardımıyla, denetimiyle tutanak tutulmalıdır yani tutanağı kolluk kuvvetlerinin tutması gerekmektedir. Kazada bir yaralanma veya can kaybı meydana geldiyse trafik kazası tutanağının kolluk kuvvetleri gözetiminde tutulması şart hale gelecektir.
 
TRAFİK KAZASI TUTANAĞINDA OLMASI GEREKEN BİLGİLER VE BELGELER NELERDİR?
Öncelikle trafik kazası tutanağında söz konusu kazaya karışmış olan araçların ruhsatlarının fotokopileri ve araç kullanıcılarının ehliyetlerinin fotokopileri en önemlisi söz konusu araçların sigorta şirketleri yer almalıdır. Bunların yanında kaza yeri ve kaza saati olayla ilgili bir ya da birden fazla tanığın olması durumunda bu tanık ya da tanıkların o an tutanağa not alınarak geçirilmesi bunların yanı sıra aracın tüm yeşil kart bilgilerinin açık ve net bir şekilde yazılması ve yazılı olarak tutulmuş olan bu trafik kazası tutanağının kazaya karışan taraflarca imzalanması gerekmektedir.
 
TRAFİK KAZASI TUTANAĞININ YANLIŞ DÜZENLENMESİ
Bir trafik kazası sonucunda kazaya konu olan kişilerin kendi aralarında anlaşarak kolluk kuvvetleri olmadan bir trafik kazası tutanağı tutması kazayı anlatması ve kusurları göstermesi konusunda birbirlerini kandıramayacaklarından kaynaklı böyle tutulan bir tutanakta yanlış tutulmanın olma olasılığının az olmasından kaynaklı kolluk kuvvetleri olmadan tutulan yani yukarıda belirttiğimiz şartların yokluğu halinde kolluk kuvvetlerinin olması gerektiği şartlarını sağlamayan bir kazada kolluk kuvvetleri çağrılmadan kendi aralarında anlaşılarak tutulmuş olan trafik kazası tutanağının bir süre sonra taraflardan biri tarafından yalanlanması ve doğru olmadığının iddia edilmesi çok da yerinde bir durum olmayacağı için direkt olarak birbirleriyle anlaşamayan tarafların kolluk kuvvetleri denetimiyle tutmuş olduğu trafik kazası tutanağının yanlışlığını incelememiz gerekir. Kaza sonucu kolluk kuvvetleri yardım ve denetimi yoluyla tutulmuş bir trafik kazası tutanağının taraflardan birinin yanlış anlatması, yanlış yönlendirmesi sonucu trafik kazası tutanağı tamamen ya da belli oranda yanlış tutulmuş olup kusursuz bir tarafa kusur yükleme ya da kusur oranında yanlışlıklar göstermeye yol açabilir bu durumda da kusur oranı normalde az olan ya da hiç olmayan tarafın kusurlu gibi görünüp bir borç yükümlülüğü altına girmesine neden olacağından kaynaklı kişi kolluk kuvvetlerinin tutmuş olduğu trafik kazası tutanağının yanlışlığı ile ilgili trafik kazası tutanağını düzeltilmesi davası açmalıdır aksi takdirde tutanağın yanlışlığı aleyhine olan kişi sebepsiz ve hatalı bir durumdan kaynaklı zarara uğramış olacaktır. Kusur oranının gerçekten daha fazla olmasından kaynaklı zarara uğrayacak olan kişi Sulh Hukuk Mahkemesine tespit davası açarak çeşitli delillerle birlikte durumu ispatlama yoluyla trafik kazası tutanağını düzeltilmesini talep edebilir ve böylelikle dava yoluyla tutanağı düzelttirebilir. O yüzden kazaya karışıp kolluk kuvvetlerince kazası ile ilgili trafik kazası tutanağı tutulmuş kişilerin bu tutanağın , çok iyi anlatılarak ve çok net bir şekilde tutulduğundan emin olarak gerçekleştirmeleri önemlidir, aksi takdirde herhangi bir aksi durumda kazaya karışan taraflardan kusursuz ya da az kusurlu bir tarafın çok kusurlu gibi görünmesi ve tutanakta da böyle geçmesi durumunda söz konusu tarafa hem maddi hem de hukuki yaptırımlar gerçekleştirebilir ve bu durumda taraf haksız yere mağdur olabilir bu sebeple kişilerin söz konusu tutanak başta tutulurken dikkat etmesi aksi bir durumda tutanağın yanlış olduğunu düşünmeleri durumunda da tutanağın düzeltilme davasını açmasını fakat bu davanın işin ehli ve nerede nasıl ne yapılacağını bilen avukatlar tarafından açılmasının davanın kabulünü çok önemli bir oranda olumlu etkileyeceğinden kaynaklı bir avukattan yardım alarak yapılması ve kişinin bu şekilde dava açarak tutanağın düzeltilmesini, hatanın tespit edilip düzeltilmesini dava yoluyla istemesi en mantıklı yol olacaktır.
 
 
HÜSEYİN DOĞAN
 
 
 
 
 
DEĞER KAYBI

ARAÇ DEĞER KAYBI
GENEL OLARAK ARAÇ DEĞER KAYBI
Trafik kazası sonucunda hasar gören aracın servise götürülerek onarılır . Bunun sonucunda ise araç kazalı olduğu için ikinci el statüsüne düşer . Aracın ikinci el statüsüne düşmesi ise o aracın satımında zorluğa yol açar ve aracın değeri düşerek fiyat bakımından bir azalma söz konusu olur . Tam da bu nedenden dolayı mağduriyet yaşayan araç sahiplerinin yaşamış oldukları mağduriyetlerin giderilebilmesi için araç değer kaybı tazminatı mağdur olan araç sahiplerine verilir . Mağdur olan araç sahibine bu tazminatın verilebilmesi için trafik kazasının yaşanmasında kusurunun bulunmaması gerekmektedir . Bu tazminatın verilmesindeki amaç ise trafik kazasında kusurlu olan tarafın kusuru olan tarafa mağduriyetinden dolayı ödeme yaparak mağdur olan araç sahibinin mağduriyetini gidermektir .
ARAÇ DEĞER KAYBININ HESAPLANMASINDA DİKKATE ALINAN HUSUSLAR
Kaza yapan aracın modeli ve markası , aracın üretildiği yıl , aracın ne zaman trafiğe çıktığı , aracın kaza anındaki yapmış olduğu kilometresi , aracın kaza yapmış olduğu tarihteki kendi benzer araçlarının piyasa rayiç bedeli , aracın o güne kadar hasarlı olup olmadığı ve eğer oldu ise bu hasarların niteliği ve son olarak da araca o güne kadar yapılmış olan boyama işlemleriyle aracın değişen parçaları kontrol edilerek bir hesaplama yapılır .
ARAÇ DEĞER KAYBI NASIL HESAPLANIR ?
Araç değer kaybı tazminatının alınabilmesi için kusurlu tarafın kusur oranında bir talep gerekmektedir .
Değer kaybı hesaplamasını ise tarafsız bir ekspertiz ya da bilirkişi kurumu yapabilir .
Trafik kazasının sonunda kusuru bulunan tarafın sigorta kuruluşuna araç değer kaybı talebini içeren bir dilekçe yazılır . Eğer gönderilen bu sigorta kuruluşunun dilekçeye ret kararı verirse Sigorta Tahkim Kuruluşuna bir başvuruda bulunabilir ya da Sigorta Tahkim Kuruluna başvuru yapmadan direkt dava açılabilir . Eğer Sigorta Tahkim Kuruluna başvurulmadan direkt dava açılırsa Asliye Ticaret Mahkemesi ya da Asliye Ticaret Mahkemesince bilirkişi atanır ve değer kaybı hesaplama talebinde bulunur .
Araç değer kaybının hesaplanmasında iki tane formül bulunmaktadır . Buna göre :
Baz değer kaybı = Aracın piyasa rayiç değeri x yüzde on dokuz
Total değer kaybı = Baz değer kaybı x hasar boyutu katsayısı x aracın kazaya kadarki yapmış olduğu kilometre katsayısı
ARAÇ DEĞER KAYBININ ALINAMAYACAĞI ARAÇLAR
Tekerlekli ve zırhlı olan toplumsal müdahale araçları , belediyenin otobüsleri ( toplu taşıma araçları ) , yol süpürmek için kullanılan özel araçlar , itfaiye araçlarında oluşan hasar nedeniyle hasar değer kaybı istenemez . Ve son olarak da yabancı ülke plakasına sahip olan araçlar Türkiye’de karışmış olduğu trafik kazasını nedeniyle bir hasar alırsa bu araçların sahipleri de araç değer kaybı isteyemezler .
ARAÇ DEĞER KAYBININ ŞARTLARI
1 – Trafik kazasının çift taraflı bir trafik kazası olması gerekmektedir .Yani örnek olarak duvara çarpan bir araç , araç rayiç bedelin isteminde bulunamaz .
2 – Trafik kazası yapan aracın araç değer kaybı isteminde bulunabilmesi için aranan diğer bir şart da kazada yüzde yüz kusurunun bulunmaması gerekmektedir .
3 – Trafik kazası sonucunda araçta bir hasarın oluşması gerekmektedir . Ve bu oluşan hasarın da tamir edilmesi , onarılması gerekmektedir .
4 – Araç değer kaybı istemine bulunabilmenin son şartı ise tamir edilen parçaların daha önceden yapmış olan bir trafik kazası nedeniyle onarılmaması gerekmektedir .
Unutulmaması gereken bir noktada zamanaşımıdır . Araç değer kaybı tazminatı başvurusu yapabilmek için iki yıllık bir zamanaşımı süresi bulunmaktadır eğer bu süre zarfında başvuru yapılmazsa kişi bu hakkını bir daha kullanamaz , hakkını yitirmiş olur .
ARAÇ DEĞER KAYBINI İSTENECEĞİ KİŞİLER
Kazanın oluşmasına neden olan karşı tarafın aracının ruhsat sahibi , Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesini düzenleyen sigorta kuruluşu ve kazayı yapan araç sürücüsü müteselsilen sorumlu olurlar . İlgili kişinin üçünden de isteme hakkı bulunmaktadır . Araç sahibi ve araç sürücüsü bu bedeli ödemek durumunda kalırlarsa o zaman kendi sigorta poliçelerine başvurup rücu etme hakları bulunmaktadır .
SONUÇ
Trafik kazalarında oluşan hasarlar servislerde giderilir ve bu hasarlar sigortalardan standart bir şekilde karşılanır .Ancak bu araçlar her ne kadar tamir edilip hasarları karşılansa da bu araçlar trafik kazası geçirmiş olduklarından kaynaklı bir zarar oluşur . Bu zararda aracın kaza yapmasından önceki rayiç değeriyle kazadan sonra ne kadar onarılsa da , hasarları tamir edilse de ikinci el piyasa değerinin düşmesi arasındaki farka araç değer kaybı .
Araç değer kaybını sigortalar talep edilmediği sürece karşılamazlar .
Değer kaybı tazminatında amaç aslında araç kazasında kusurlu olan tarafın kusursuz olan tarafa mağduriyetinden kaynaklanan ödemesi gereken değer tazminatını ifade eder  yani burada oluşan mağduriyeti gidermek amaçlanmaktadır .
2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU EK – 2

2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU EK – 2

ARAÇLARIN TESCİL EDİLDİKLERİ AMAÇLARIN DIŞINDA KULLANILMASI

Bahsi geçen kanunun ek ikinci maddesinde , madde başlığından da anlaşılacağı üzere araçların tescil edilmiş oldukları amaçların dışında kullanılma uygulanacağı düzenlenmiştir . Araçların motorlu araç tescil belgelerinde hangi amaç için kullanılacağı yazmaktadır . Buna göre araçların tescil belgelerinde yazan amaçları dışında kullanmak 1.002 Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılmaktadır . Burada ceza sadece araç sürücüsüne değil aynı zamanda araç sürücüsüne izin veren araç sahiplerine de  idari para cezası kesilmektedir . Ayrıca tescil edildiği amacın dışında kullanılan araç on beş günlük bir süreyle trafikten men edilir . Bu kanun maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında bu noktalar üzerinde durulmuştur .

İlgili kanun maddesindeki üçüncü fıkrada ise 10 \ 07 \ 2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ve 03 \ 07 \ 2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında bir düzenleme yer almaktadır . Buna göre ilgili belediyeden çalışma izni ve \ veya çalışma ruhsatı almadan , alına izin ve \ veya ruhsatta belirtilmiş olan eylem konusu dışında son olarak da alınan izin ve \ veya alınan ruhsatta belirtilmiş olan çalışma bölgesi yani güzergah dışında belediyenin belirtmiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşımak yasaktır .

Çalışma izni ve \ veya çalışma ruhsatı almadan belediyenin belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal eden kişilere 5.010 Türk Lirası idari para cezası kesilmektedir . Alınan izin ve \ veya alınan ruhsatta belirtilen eylem konusu dışında belediyenin belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal eden kişilere 2.018 Türk Lirası idari para cezası kesilmektedir . Alınan izin ve \ veya alınan ruhsatta belirtilmiş olan çalışma bölgesi yani güzergahı dışında belediyenin belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal eden kişilere ise 1.002 Tük Lirası idari para cezası kesilmektedir . Yukarıda bahsedilen yasakların ihlal edilmiş olmasında itibaren bir sene içerisinde tekrar ihlal edilmesi halinde ise : çalışma izni ve \ veya çalışma ruhsatı olmadan belediyenin belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal edenlere 10.020 Türk Lirası , alınan izin ve \ veya alınan ruhsatta belirtilen faaliyet konusu dışında belediyenin belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal edenlere 4.036 Türk Lirası , alınan izin ve \ veya alınan ruhsatta belirtilmiş olan çalışma bölgesi yani güzergahı dışında belediyenin belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal edenlere de 2.004 Türk Lirası adli para cezası kesilmektedir .

Arabanın işleteni ya da arabanın sahibi aracın yukarıda bahsedilen hususların ihlal edip etmediğine bakmakla , gerekli olan tedbirleri almakla ve de gerekli olan tedbirlere uyulup uyulmadığını denetlemekte yükümlü kılınmıştır . Aracı işletenin ya da sahibinin yukarıda bahsedilen hususların ihlal edilip edilmediğine bakarken , gerekli olan tedbirleri alırken ve de gerekli olan tedbirlere uyulup uyulmadığını denetlerken aracın sürücüsü olmasına gerek yoktur .

Çalışma izni ve \ veya çalışma ruhsatı almadan belediyenin belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal eden araç altmış gün süreyle trafikten men edilir . Alınan izin ve \ veya alınan ruhsatta belirtilen eylem konusu dışında belediyenin belirlenmiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal eden araç otuz gün süre ile trafikten men edilir . Alınan izin ve \ veya alınan ruhsatta belirtilmiş olan çalışma bölgesi ya da güzergahı dışında belediyenin belirlemiş olan sınırlar içerisinde yolcu taşıma yasağını ihlal eden araç da on beş gün süre ile trafikten men edilir .

Belediye tarafında sınırlandırılmış ya da özgülenmiş olan ve bu amaç için verilmiş çalışma iznini ve \ veya çalışma ruhsatının verilmiş olduğunu sürenin bitmesi halinde hala belediyenin belirlemiş olduğu sınırlar içerisinde yolcu taşımacılığı yapan kişilere 1.002 Türk Lirası idari para cezası kesilir . Ve bununla birlikte aracın çalışma izni ve \ veya çalışma ruhsatı aldığı süreye kadar yani aracın eksikliği giderilinceye kadar araç trafikten men edilmiş olur .

Yukarıda bahsedilen cezalarda ödeme şekli Karayolları Trafik Yönetmeliğinde düzenlenmektedir . Buna göre Maliye Bakanlığı Gelir idare Başkanlığınca görevlendirilen PTT , vergi daireleri , ilgili bankalara ve de Maliye Bakanlığına tabi muhasebe birimlerine ödeme yapılabilmektedir .

Son olarak da yukarıda bahsi geçen cezalar için kişilerin itiraz hakkı vardır . Buna göre trafik cezası verilmiş olan yerin tabi olduğu sulh ceza hekimliklerine kişiler bizzat giderek itirazda bulunabilirler .

Open chat
Whatsappdan mesaj at
Merhaba
Geçmiş Olsun.Size yardımcı olabiliriz.
Hemen Ara